Skip links

Anayasa Mahkemesi’nden İş Sözleşmelerine Uygulanacak Hukuka İlişkin İşçinin Lehine Önemli Karar

10 Mart 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin (“Mahkeme”), 5 Kasım 2024 tarihli ve E. 2023/158, K. 2024/187 sayılı kararında, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 27. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkralarını Anayasa’ya aykırı bularak iptal etmiştir. 

Mahkeme, hukuk seçimi yapılmaması hâlinde işçinin sahip olacağı hakların hukuk seçimi yoluyla bertaraf edilmesini mümkün kılan kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna karar vermiştir.

İtiraz konusu kuralda, iş sözleşmelerinin işçinin mutat işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgari koruma saklı kalmak şartıyla tarafların seçtikleri hukuka tabi olacağı öngörülmüştür.

Karar, özellikle yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmelerinde uygulanacak hukukun belirlenmesi konusunda önemli sonuçlar doğurmaktadır. Mahkeme, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla tarafların seçtikleri hukukun uygulanmasına ilişkin düzenlemenin, işçiyi yeterince korumadığı ve sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmadığı sonucuna varmıştır.

 i. Başvuruların Gerekçesi

Başvuru kararlarında özetle; yurt dışındaki işyerlerinde çalışan işçilerin, alacaklarına ilişkin uyuşmazlıklarda mutat işyeri hukukunun uygulanmasının anayasal haklarını ihlal ettiği belirtilmiştir. Türkiye’de tescilli şirketlerin yurt dışındaki işyerlerinde çalışan Türk işçilerin, işverenin seçtiği yabancı hukuk nedeniyle Türkiye’de çalışan işçilerle aynı haklara sahip olamadıkları vurgulanmıştır.

Bu durumun, Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve devletin çalışanları koruma yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle, söz konusu kuralın iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

ii. Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa Mahkemesi, iş sözleşmelerinde hukuk seçimi yapılmasına izin veren mevcut düzenlemenin, işçinin iş ilişkisiyle en sıkı bağlantılı hukukun koruyucu hükümlerinden mahrum kalmasına neden olabileceğini değerlendirmiştir. Bu bağlamda mahkeme, şu temel hususlara vurgu yapmıştır:

-Sosyal Devlet İlkesi ve İşçilerin Korunması

Anayasa’nın 49. maddesi gereğince devlet, çalışanların haklarını korumakla yükümlüdür. İşçilerin, işverenin belirlediği hukuka tabi olmaları halinde daha az koruma sağlayan bir hukuk sistemine mahkûm olmaları, sosyal devlet ilkesiyle çelişmektedir.

Eşitlik İlkesi

Türkiye’de tescilli bir şirketin yurt dışındaki işyerlerinde çalışan Türk işçilerin, Türkiye’de çalışan işçilere kıyasla daha az koruma sağlayan bir hukuk sistemine tabi olmaları, Anayasa’nın 10. maddesinde güvence altına alınan kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır.

– Adil Yargılanma Hakkı ve Hukuki Belirlilik

 Mahkeme, iş sözleşmelerinde tarafların hukuk seçimi yapmaları durumunda, işçiye en sıkı ilişkili hukukun sağladığı korumadan mahrum bırakılmasının, hukuki belirliliği zedelediğini ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini değerlendirmiştir.

iii. Kararın Önemi ve Sonuçları

Bu iptal kararıyla birlikte, Türkiye’de faaliyet gösteren işverenlerin yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmelerinde hukuk seçimi yaparken daha dikkatli olmaları gerekecektir. İşverenler, işçinin mutad işyeri hukuku ile en sıkı ilişkili hukukun belirlenmesinde daha geniş bir değerlendirme yapmalı ve işçiye en yüksek koruma sağlayan hukukun uygulanmasını gözetmelidir.

Bu karar, özellikle uluslararası şirketlerde çalışan işçilerin haklarının korunmasını güçlendirecek ve işverenlerin sözleşme yapma süreçlerinde daha dikkatli olmalarını gerektirecektir.

Bu kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasının ardından 6 ay içinde yürürlüğe girmesi bekleniyor. İşçilerin iş sözleşmelerinde daha güçlü yasal korumalara sahip olmasını sağlayacak bu değişiklik, işverenler için de önemli sonuçlar doğuruyor. Dolayısıyla yürürlük tarihi 10 Eylül 2025 tarihidir.

Av. Kübra Keskin Ökmen